Asperger Bozukluğu

Asperger Bozukluğu

Asperger Bozukluğu Nedir?

Sosyal etkileşimde yetersizlik, kısıtlı ve tekrarlayıcı davranış ve ilgi alanları ile seyreden bir durumdur. Bu yetersizlikler ve tekrarlayıcı ilgi alanları hayatı olumsuz etkilemesi sebebi ile “bozukluk” kelimesi kullanılmaktadır.

Asperger Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?

Bu klinik bir tanıdır, yani hasta ve ailesi ile olan görüşme, edinilen bilgiler ve gözlemlere dayalı olarak tanı konulur.

Şu an psikiyatri sınıflama sistemleri Asperger Bozukluğu tanısını içermemektedir. Ancak daha önce tanımlanan kriterlere göre eğer bir bireyde aşağıdaki belirtilerden bir kısmı söz konusu ise Asperger Bozukluğu açısından değerlendirmek gerekir:

  • Sözel olmayan davranışlar, göz kontaktı, beden dili, yüz ifadesinde problem,
  • Yaşa uygun arkadaş ilişkisi geliştirememe,
  • İlgi alanlarını spontan olarak paylaşamama,
  • Karşılıklı etkileşimde yetersizlik,
  • Bir veya daha fazla sayıda ilgi alanı ile aşırı meşgul olma,
  • Özel, işlevsel olmayan rutin veya ritüellere sıkı bağlı olma,
  • Tekrarlayıcı motor davranışlar,
  • Objelerin bir parçası ile meşgul olma.

Asperger Bozukluğu Kaç Yaşında Başlar?

Genelde yaşamın ilk yıllarında göze çarpan belirtiler olmayabilir, en azından gelişimsel aksamayı düşündüren belirtiler görülmeyebilir. Sıklıkla farklılıklar ve zorluklar 3-4 yaşta daha fazla hissedilir.  Tanı koyma yaşı sıklıkla ilkokul yıllarını bulur.

Asperger Bozukluğunda Farklı Yaş Dilimlerinde Belirtiler Nasıl Görülür?

0-2 Yaşta Görülen Belirtiler: Bazı vakalarda hiçbir belirti görülmez. Bazı vakalarda; içe dönüklük, hareketlilik, huysuzluk, uyku problemi, denge ve motor sorunlar görülebilir. Genelde ciddi/olgun görünümlü çocuklardır. Yaşa uygun olmayan nesnelere ilgi duyabilirler. Takıntılı eğilimler, titizlik, detaylara göz dikme söz konusu olabilir.

3-5 Yaş Arasında Görülen Belirtiler: Bu yaş kreşe/anaokuluna başlama yaşı olduğundan, bu çocukların yaşıtlarından farklı olduğu orada hissedilir. Bu yaşlarda sıklıkla iyi sözel beceri, yetişkin lisanı kullanma, yaşıtları gibi oyun oynamak yerine daha takıntılı biçimde elektronik eşya, yazılı materyal, kitaplar, vb. ile tekrarlayıcı biçimde ilgilenirler. Bazıları bu yaşlarda okumayı sökmüş olabilir. Özel ilgi alanları yetişkinlerin ilgisini çeker ve geometri, elektronik, rakamlarla uğraşma, iyi ezberlenmiş coğrafya bilgileri, yetişkinlerin hayranlığını kazandırır. Yetişkinlerle, çocuklara oranla daha iyi iletişim halindedirler. Çocuklarla oyun oynamaktan, çocuksu etkinliklerden sıklıkla hoşlanmazlar. Yaşıtlarının kurallarına uymaktansa, kendilerine has kurallara yaşıtlarının uymasını isterler. Bu sebeple geçimsizlik çıkar. Bazıları yaşıt aramazken, bazılar yaşıt arar ancak kendi kurallarına uymasını ister. Titizlik, düzen, yeniliğe direnme gibi takıntıları hayatı olumsuz etkiler. İnatçılıkları ebeveynleri için hayatı zorlaştırır. Bazılarında bu yaşta dikkat eksikliği-hiperaktivite görülür ve daha çok bu sebeple hekime başvururlar.

İlkokul Çağı Döneminde Görülen Belirtiler: Bu dönem en sık problemlerin ortaya çıktığı yaştır. Çünkü hem okulun kuralları ciddileşmiş hem de sosyal ilişkiler önem kazanmıştır. Yaşıtları gibi olamama, sıklıkla onların etkinliklerinden tat alamama, onların komik bulduğu olayları anlamakta güçlük çekme, kendi takıntıları ve özel ilgi alanlarında kaybolup gitme bu yaş grubunda çok göze çarpar. Bu dönemde bütün belirtiler artık yerleşmiştir, aile ya bu sorunlar ya da eşlik eden problemler (örn. DEHB) sebebi ile yardım arayışına girer. Bu çocuklar bazen çok saf, bazen de provakatif olabilirler, rol oynayamazlar. Her şeyi bildikleri gibi söyler, patavatsızlıkla suçlanırlar. Bu yaşta normal olmayı pek önemsemezler. Beden dili zayıf olabilir, bazen yüz mimik ve jestleri tuhaftır. Her bir olgunun farklı ilgi alanları vardır ve bu ilgi alanları hayatlarında önemli yer tutar. En sık gördüğümüz, meteoroloji, başkentler, hayvanlar, matematik, geometri, tarih, elektronik, otobüslerin kalkış saati, Rönesans tarihi, farklı lisanlar, şehirlerarası mesafeler, elektrikli eşyanın çalışma mekanizması, kan grupları gibi konulardır. Bu konularla aşırı meşgul olması hayatında yapması gerekenleri engelleyebilir. Bazen 2-3 konuya aynı anda ilgili olabilir, bazen de ilgi alanları zamanla değişir

Bazılarında çeşitli konuşma sorunları görülür, örneğin telaffuz sorunu, çocuksu konuşma, imalı laftan anlamama, deyimleri anlamama veya ses tonları mekanik olabilir. İlgi duyduğu konuda başkalarını sıkacak kadar çok ve tekrarlayıcı konuşmaları olabilir. Genelde kelime hazneleri geniş ve genel bilgileri oldukça iyidir. En tipik özellik, kaba motor becerileri sorunlu olabilir. Sporda sıklıkla zayıftırlar. Aspergerli çocuklarda yalnızlık sebebi ile hayali arkadaşlar söz konusudur. Bu durum bazen kendi kendine konuşma şeklinde görülür.

 

Ergenlik Döneminde Görülen Belirtiler: Ergenlik dönemi hayatın zorlaştığı, daha fazla bağımsızlık ve kendine yetme ihtiyacının olduğu bir devredir! Hem akademik hayat, hem sosyal hayat zorlaşmıştır. Akademik hayatın zorluğu; öğretmen sayısının artması ve ebeveyn kontrolünün azalması ile ilgilidir. Sosyal hayat zorluğu ise ergenlikte arkadaş ilişkilerin öneminin artması ile ilgilidir. Ergen Aspergerliler farklı olduğunu fark eder. Fark edilmemiş dikkat sorunları anlaşılır hale gelebilir. Ergenlikte planlama becerilerinde zorluk, zamanında iş bitirmede sorunu vardır. Grup ödev ve projelerinin gündemde olduğu bu dönemde gruba katılım sıkıntılıdır. Bazen bu dönemde çocuk işbirliği yapamıyor diye rehberliğe gönderilir. Asperger belirtileri özellikle stres ve değişimler anında çok artmaktadır. Ergenlikte beden değişimi, arkadaş kavramı değişimi, destek sisteminin azalması hayatı zorlaştırmaktadır. Bu dönemde stres artar, özellikle dış dünya ve arkadaşlar tarafından reddedilmeler depresyonu tetikler. Bu dönemde artık çocuk dünyayı farklı algıladığını fark eder. Kısaca bu ergenler, normal ergenlerin baş ettiği sorunlarla baş etmede sıkıntı yaşamaktadır. Özellikle karşı cins ilişkiler ve cinsel dürtüler bazen uygunsuz davranışlara yol açabilir.

Asperger Bozukluğu Ne Sıklıkta Görülür?

Yapılan çalışmalarda Asperger bozukluğunun sıklığı: 8.4/10000 olarak bildirilmiştir.

Ancak  son yıllarda yapılan çalışmalar bu rakamın daha fazla olabileceğini gündeme getirmektedir.

Sebepler: Genetik geçişin önemli olduğu bilinmektedir. Beyin araştırmaları normallere göre beyin gri maddesinde büyümeden söz etmektedir.

Asperger Tanısı Alanlarda Başka Psikiyatrik Bozukluk Söz Konusu Mu?

Bu tanıyı alan çocuk ve ergenler sıklıkla başka problemler sebebi ile psikiyatra başvurduktan sonra bu tanıyı öğrenir. En sık görülen psikiyatrik sorunlar çocuklukta dikkat eksikliği hiperaktivite, ergenlikte depresyon ve kaygı bozukluklarıdır. Ayrıca bu çocuklarda tik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, uyku bozuklukları çok sıktır.

Aspergerde Tedavi Programı Nasıldır?

Aspergerli bireylerin problem alanları kişiden kişiye değişmektedir. Dolayısıyla kişinin güçlü yönleri ve zorlukları tespit edilip ona göre tedavi planı yapmak gerekir. Sosyal beceri artırmak için uygun eğitim programları önerilebilir, eşlik eden psikiyatrik sorunlar özellikle dikkat eksikliği, öfke, tik ve uyku bozuklukları için ilaç tedavisi gerekebilir.

En önemli ilke uzun süreli psikiyatrik takiptir. Çünkü her yaş diliminde yeni problemler eklenebilir ve tedavi değişimi söz konusu olabilir.

Asperger Tanısı Alan Bireylerin Yetişkin Hayatı Nasıldır?

Uygun tedavi ve takiple büyük çoğunluğu bağımsız hayat yürütmektedir. Az bir kesiminde yarı bağımlı hayat, yani dış destek ihtiyacı ile hayatı devam ettirme söz konusudur. Çok az bir kesiminde (%3) tam bağımlı hayat söz konusudur. Ancak bağımsız yaşayan, işi olan, kendi evinde yaşayan Aspergerlilerin büyük bir kesimi yalnız ve farklı insanlar olarak hayatını sürdürür. Büyük bir kesiminde de yetişkin hayatta depresyon, takıntılar ve stresle baş etmekte güçlük olabilir.

TANININ ÖTESİNDE OTİZM VE ASPERGER / BİLİM

Kitabın Yazarları:

  • Prof.Dr. Nahit Mukaddes
  • Doç.Dr. Ayşe Kılınçaslan
  • Doç.Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya

Bu Kitapta Bu iki Durumun Bilinen Ve Bilinmeyen Yönlerini Bilimsel Veriler Ve Mesleki Deneyimlerimizle Birleştirerek Açıklamaya Çalıştık. ‘Nöroçeşitlilik’ Kavramı içerisinde Her Türden Gelişimsel Zorluğu Olan Ve Olmayan Bireylerin Birbirlerine Karşı Hoşgörülü Ve Destekleyici Bir Yaşam Sürdükleri Bir Dünya Dileğiyle Bu Kitapta Bir Araya Geldik.

Otizm Ve Asperger Denildiğinde Ilk Akla Gelen Yetersizlikler Olsa Da, Bu Kişilerde Farklı Zihinsel Süreçlerin Olması; Kendi Ilgi Alanlarında Daha Çok Yoğunlaşmalarını, O Alanda Genel Topluma Göre Daha Becerikli, Ayrıntıcı, Yaratıcı Ve Başarılı Olmalarını Da Sağlamaktadır. Önemli Bilimsel Buluşlar Ve Sanatsal Yaratıcılık Ancak Bireyin Yetenekli Olduğu Konuya Aşırı Odaklanması Ile Gerçekleşmiştir. Bu Yönüyle Deha Ile Asperger Eğilimleri Iç Içe Geçmektedir.

Simurg Art Yayınları, Bilim Ve Felsefe Alanımızın Bilinen Saygın Yazarlarının-Araştırmacılarının Önemli Çalışmalarını “Bilim-Felsefe” Kategorisi Altında Yayınlamayı Sürdürecek.


Telefone-Randevu
TelefonWhatsApp